Memelilerin evrimi


Daha fazla bilgi için: Yaşamın evrimsel tarihi

Memelilerin evrimi Sinapsidlerin (memeli benzeri sürüngenler) soyu ele alındığında aşama aşama ilerleyen ve Permiyen devrinin ortasından başlayarak yaklaşık 70 milyon yıl alan bir oluşum sürecidir. Trias Dönemi’nin ortalarında memelilere benzeyen birçok türler var olup ilk memeliler ise Jura Devri’nin başlarında görülmeye başlandı. İlk memeliler olarak bilinen marsupialler ve Sinodelphysler, Erken Kretase döneminde görülmeye başlandı ve hemen hemen aynı zamanda Eomaialar da – bilinen ilk Eteneliler-, monotreme (Tek delikliler) ve Teinolophos ise iki milyon yıl sonra ortaya çıktı. Tersiyer döneminde, Kretase-Tersiyer yok oluşu sonrası gittikçe yayılan ve uçamayan dinozorlar (kuşlar kurtulan dinozorlar olarak bilinirler) ve bazı diğer memeli grupları; plesantalılar ve keseli memeliler, farklı ekolojik ortamlarda farklı türlere evrimleştiler.

Procynosuchus, memelilerin atalarını içeren Cynodont kladının bir üyesiydi.

Kladın filogenetik sınıflandırmasına ve evrimsel kronolojisine bakıldığında memeliler sinapsidlerden tek hayatta kalan canlılardır. Trias Dönemi öncesi çok az sayıda olan sauropsidler ve Arkozorlar Jura devri'nde baskın omurgalılar oldular. Bu değişiklikler Mezozoik dönem memelilerini gece ortamlarında yaşamaya zorladı ve belki de memelilerin özellikleri olan endotermik saç ve büyük beyinin gelişmesinde bu şart önemli rol oynadı. Sonrasında memeliler suda, ağaçlarda, yer altlarında yaşama gibi farklı ekolojik ortamlara dağıldılar.Bu da her birini farklı bir evrimsel sürece sürükledi.Özellikle Kretase Tersiyer yok oluşu sonrası gelecekte toprakların hakimi olacak memeliler geniş topraklara dağıldılar.

Çoğu kanıtlar fosillerden oluşurlar. Uzun yıllardır Mezozoik dönem memelileri ve onların atalarıyla ilgili fosiller çok nadir ve parça parça idi fakat 1900’larda özellikle Çin’de çok önemli buluşlar oldu. Yeni bulunan moleküler filogenetik teknikler memelilerin evriminde modern türlerin bölünme zamanı gibi önemli noktalara ışık tuttu. Dikkatlice kullanıldığında – genelde değil- bu tekniklerin fosil kayıtlarıyla aynı sonuçları verdiği görüldü.

Fosillerdeki meme bezleri, memeliler için bir imza niteliğinde olmasına rağmen süt evrimi hakkında çok az şey bilinmektedir, kaldı ki diğer bir ayırıcı özellik beynin Neokorteks kısmı hakkında hiçbir şey bilinmemektedir. Bunun nedeni ise bu yumuşak dokunun fosil kayıtlarında hiç geçmemesidir. Bu nedenle bütün çalışmalar atalardan kalma amniot çene kemiklerinden oluşma orta kulak kemikleri çevresinde toplanmıştır. Diğer bazı çalışmalar kolların dik duruşunu, ikincil damak kemiği tabakasını, kürkleri, saçları ve sıcak kanlılığı araştırmıştır.[kaynak belirtilmeli]


© MMXXIII Rich X Search. We shall prevail. All rights reserved. Rich X Search